Kategori: Pazarlama

Tekrardan merhabalar, bu yazıyı planlamamın üzerinden tam olarak ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum ama aşağı-yukarı 1 sene geçmiş olabilir…
Bu yazımda genel olarak Türkiye Süper Ligi’nin dijital alanda markalama ve pazarlama eksikliklerinden bahsedeceğim.
TFF-Digiturk-kulüpler çerçevesinde tüm organizasyonu incelemeye çalışacağım. Çizginin çok dışına çıkmamaya çalıştım, umarım başarabilmişimdir.

Tekrardan merhaba, bu yazımda sizlere kendimce e-ticaret alanında olmazsa olmazları aktarmaya çalışacağım. Siz de önerilerinizi yorum olarak yazabilirsiniz.

Türkiye’de internetten alışveriş yapanların oranı her geçen yıl artmaya devam ediyor. 2018 yılında internetten alışveriş yapanların sayısı 39,3 milyona çıkarken, harcanan para miktarı ise yaklaşık 11,5 milyar dolar olmuş. Teknolojiye hızlı bir şekilde adapte olan Türkiye nüfusu her geçen gün internetten alışveriş yapmayı katlayarak devam ettiriyor.

Sosyal medya bazı insanlar için haber kaynağı, bazı insanlar için içini döktükleri bir günlük, bazı insanlar için ise çeşitli kampanyalara katılarak; ihtiyaçlarını ücretsiz karşıladıkları bir platform.(Facebook için bilmiyorum ama Twitter için kesinlikle bunu söyleyebilirim :))

Bu yazı belkide sizin sosyal medya üzerinde neden var olduğunuzu sorgulayacak veya sorgulatacak. Sizin faydanıza olacağından hiç şüphem yok, denemekten korkmayalım.

Öncelikle cevap verilmesi gereken ilk soru sosyal medya üzerinde marka olarak mı var olmak istiyoruz, yoksa kişisel olarak mı?

Uzun süre sonra yeni bir blog yazısı yazmanın heyecanıyla yine bir araya geldik.

Bu blog yazısını biraz da Guy Kawasaki yardımıyla yazacağım, okuduğum “Sosyal Medya Sanatı” kitabında yazdığı ve gittiğim etkinliklerde karşılaştığım, sinir olduğum bir durum. Neyse başlayalım…

Bugüne kadar fazlasıyla profesyonel-amatör etkinliklere katıldım. Etkinlik sahipleri genel olarak, etkinlik öncesi inanılmaz bir reklam-tanıtım çalışması, ancak etkinlik sırasında veya sonra herhangi bir çalışma yapmıyorlar; emeklerini hiç ediyorlar.