Uzun süre sonra yeni bir blog yazısı yazmanın heyecanıyla yine bir araya geldik.
Bu blog yazısını biraz da Guy Kawasaki yardımıyla yazacağım, okuduğum “Sosyal Medya Sanatı” kitabında yazdığı ve gittiğim etkinliklerde karşılaştığım, sinir olduğum bir durum. Neyse başlayalım…
Bugüne kadar fazlasıyla profesyonel-amatör etkinliklere katıldım. Etkinlik sahipleri genel olarak, etkinlik öncesi inanılmaz bir reklam-tanıtım çalışması, ancak etkinlik sırasında veya sonra herhangi bir çalışma yapmıyorlar; emeklerini hiç ediyorlar.
Bu yazım sırasında neredeyse bütün incelemeleri Webrazzi’nin sosyal medyası üzerinden yapacağım. Çünkü Türkiye’de belkide en kaliteli sosyal medya yayıncılığını kendileri yapıyorlar.
Öncelikle sorun hashtag seçimi. Türkiye’de insanlar hashtag seçiminde odak noktasını etkinlik ismini alıyorlar. Tabii ki bu doğru bir yaklaşım olabilir ancak kullanıcılar açısından bakıldığında bazen sıkıntı yaratabiliyor. Etkinlik tanıtımı yaparken hashtag uzun oluyor ve Twitter’ın 140 karakterlik sınırı unutuluyor.(Hadi yine iyisiniz, 10.000 olcakmış.) Hashtag seçerken sadece etkinlik zamanını düşünmek dar bir düşünce olabilir, öyle bir hashtag seçmelisiniz ki insanlar etkinlik sonrasında da o hashtagi kullansın ve sizin içerikleriniz sürekli bir etkileşime girsin. Kısa ve merak uyandıran hashtag seçimi sizi bir adım öne geçirebilir.
Kullandığınız hashtagi her yerde kullanmalısınız. Bir etkinlik düzenlediniz, tanıtımı için güzel paralar harcadınız ancak etkinlik sırasında insanların gözüne hashtagi sokmadığınız için etkileşim oranınız düşük olacaktır. O yüzden hashtag kullanımını arttırmak için başta etkinlik programı olmak üzere sunumlara, salonun her yerine hashtagi yerleştirmelisiniz ve insanların gönderi atması için onları teşvik etmelisiniz.
Mesela kullanımı arttırmak için insanlara ara ara hatırlatmalar yapabilirsiniz, konuşmacılarınızın eğer katılımcılar ile iletişimine güveniyorsanız böyle bir risk alabilirsiniz. Konuşmacılar hashtag hatırlatması yaptıktan sonra sunumlarına başlayabilir veya bitirebilirler. Seçim sizin…
Etkileşimi arttırmalısınız. Etkinliğiniz sadece o salonda yer alan insanlardan oluşmuyor. Sizi Twitter veya Facebook üzerinden insanlar takip edebilirler. O yüzden sürekli etkinlik sırasında gelişmeleri gönderi olarak yayınlamalısınız ve sizi internet üzerinden takip eden insanlara ulaşmalısınız.
Birini ve bir ekibi görevlendirin. Etkinliğinizin sosyalleşmesi için mutlaka işinin ehli birisini veya bir ekibi görevlendirmelisiniz. Etkinlik öncesinde katılımın artması için çalışmalar yapmalı, etkinlik sırasında sunumlar ve olan bitenlerle ilgili tweet atmalı, konuşmacıların ve katılımcıların fotoğraflarını çekip paylaşmalı, katılımcıların paylaştığı içerikler retweet yapmalıdır. Etkinlik sonrasında ise makaleleri, ilave fotoğraf ve videoları paylaşmalı. Katılımcıların fotoğraflarını veya makalelerini paylaşması için onları teşvik etmelidir.
Etkinliğin en büyük sorunlarından bir tanesi de canlı yayın olmamasıdır. Bazı insanlar yapmış olduğunuz etkinliğe şehir farklılığından veya işinden dolayı katılamayabilir. Ayrıca etkinliğinizin farkındalığını arttırmak ve daha çok kişiye ulaşmasını sağlamak için bu yöntemi kullanmalısınız. Bunu yapmak sizi katılım konusunda tedirgin ediyorsa, etkinliği yapmadan önce bir kez daha düşünmelisiniz.
Eğer canlı yayın yapacak bütçeniz yoksa anlık güncellemeler ile potansiyel takipçilerinize ulaşabilirsiniz. Ekibiniz veya görevlendirdiğiniz bir kişi anlık güncellemeler ile etkinlik sırasında olan biten her şeyi takipçilerinize ulaştırabilir. Bu yöntem canlı yayın kadar etkili olmasa da video yayınını tercih etmeyenler veya AKK yüzünden anlık güncellemeyi tercih edebilirler.
İnsanları etkinlik sırasında etkileşime sokmak istiyorsanız, etkinlik alanına herkesin görebileceği bir ‘etkileşim ekranı‘ yerleştirmelisiniz. Katılımcıların gönderdiği tweetlerin burada görülmesi, teşvik edici bir yöntemdir. Etkileşim oranınızı fazlasıyla arttıracaktır.
Çağımızın en büyük sorunların birisi WiFi kullanılmaması olabilir. İnsanlar artık yemek yemeği geçtim, çay içmek için bir mekana oturduklarında bile kablosuz ağ soruyorlar. İyisi mi siz bir etkinlik yapacaksınız öncelik listenizin başında olacaklardan birisi kesinlikle kablosuz ağ olacaktır. Çünkü insanları etkileşime davet ediyorsunuz, katılımcılar etkinliğinize katılarak cömertlik sergilediler sıra sizde. Etkinliğinizin büyüklüğüne göre bu yoğunluğu kaldırabilecek bir kablosuz ağ sistemi kurmalısınız. Bu ağa kesinlikle şifre koymayın, eğer şifre koyacaksanız; katılımcılara bunu bildirmelisiniz aksi takdirde sizin için problem olabilir.
Şimdiye kadar uyguladığımız yöntemlerin çoğunluğu Twitter ve Facebook ağırlıklı oldu. Şimdi söyleyeceğim yöntem ise Instagram ile alakalı. Etkinliği ayarladınız, hashtaginizi de belirlediniz şimdi sırada katılımcıların etkinliğe katıldıklarını takipçileriyle paylaşmaları için fotoğraf çekilecekleri yere geldi. Bu fotoğraf alanını hazırlarken; etkinlik ismini, hashtaginizi ve sponsorlarınızı kullanmalısınız. Bu şekilde yapacağınız hazırlık sponsorlarınızı mutlu edecek, ilerde yapacağınız etkinlik için size kolaylık sağlayacaktır.
İnsanları doğal yakalamaya çalışın. Etkinliğiniz için katılımcılara unutulmaz veya saklamalarını istediğiniz bir hediye vermek istiyorsanız bu kesinlikle onları doğal hallerinin olacağı fotoğraflar olmalıdır. Çekilen fotoğrafların yanına etkinliğin ismini ve hashtaginizi ekleyebilirsiniz. Katılımcıların çoğu kendilerine verilen promosyon ürünlerini paylaşmayabilir ama fotoğraflarını kesinlikle paylaşacaklardır.
Son olarak yapmanız gereken, tüm bu olanları takipçilerinizle paylaşmak olacaktır. Etkinlik sırasında gerçekleşen tüm olayları, videoları ve fotoğrafları tüm sosyal medya platformlarınızdan paylaşmalısınız. Böylelikle etkinlik sonrasında bile küçük bir etkileşim patlaması yaşatabilirsiniz.